İçeriğe geç

Filipinli bakıcı nasıl getirilir ?

Filipinli Bakıcı Nasıl Getirilir? Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyaset Bilimi Analizi

Filipinli bakıcıların yurtdışına çalışmaya gitmesi, yalnızca bireysel bir tercih ya da ekonomik ihtiyaçtan kaynaklanan bir durum değildir. Bu olgu, aynı zamanda uluslararası iş gücü piyasasındaki güç ilişkilerini, toplumsal düzenin nasıl şekillendiğini ve ideolojik baskıları ortaya koyan bir siyasal yapıyı gözler önüne seriyor. Bir siyaset bilimci olarak, güç dinamiklerinin ve toplumsal cinsiyetin nasıl şekillendirdiği bu “göçmen iş gücü” gerçeğine yakından bakmak, bu sürecin daha derin politik boyutlarını anlamamıza yardımcı olabilir.

İktidar ve Göçmen Bakıcılar

Filipinli bakıcıların yurtdışına çalışmaya gitmeleri, büyük ölçüde iktidar ilişkilerinin bir yansımasıdır. Güç, çoğunlukla gelişmiş ülkelerin lehine şekillenirken, gelişmekte olan ülkelerden gelen iş gücü, yerleşik toplumsal ve ekonomik hiyerarşiler içinde “üst” sınıfın ihtiyaçlarına hizmet eder. Bu bakıcıların çalıştırılma süreci, sadece ekonomik bir strateji değil, aynı zamanda iktidarın ve sınıfsal ayrımların bir yansımasıdır.

Filipinler gibi ülkeler, göçmen iş gücü gönderen ülkeler olarak, iktidar ilişkileri bağlamında zayıf bir konumda olabilirler. Ancak, bir bakıcı gönderen ülke olarak Filipinler, iş gücünün yurtdışındaki talebine bağlı olarak, güçlü bir ekonomik model geliştirmiştir. Bu, gelişmiş ülkelerle, iktidar ilişkilerinde simetrik olmayan bir bağımlılık yaratır. Peki, bu ilişkiler Filipinli bakıcıları ne kadar “özgür” kılmaktadır?

Kurumlar ve Toplumsal Düzen

Bir bakıcı getirme süreci, sadece bireyler arasında değil, aynı zamanda devletler ve kurumlar arasında yürütülen karmaşık bir mücadelenin parçasıdır. İlgili devletler, dış göçmen iş gücü politikasını nasıl şekillendiriyor? Filipinli bakıcıların çalışma şartları, yalnızca bireysel bir seçimin değil, bir devletin ekonomi-politikasıyla da doğrudan ilişkilidir. Bu süreç, devletlerin uyguladığı kurallarla şekillenir ve devletlerarası ilişkilerdeki güçlü politik araçlardan biri olarak işlev görür.

Özellikle özel istihdam ajansları ve yerel kurumlar da sürecin önemli oyuncularıdır. Ancak, bu kurumlar genellikle kapitalist piyasa mantığına dayanarak, bakıcıların hakları yerine işverenlerin ihtiyaçlarını ön planda tutar. Bu, toplumsal düzenin bir diğer boyutunu gözler önüne serer: Hangi kurumlar kimin çıkarlarını savunur ve bu çıkarlar arasında nasıl bir denge kurulur?

İdeoloji ve Vatandaşlık

Filipinli bakıcıların yurtdışına gitmesi süreci, aynı zamanda bir ideolojik tercihi de ortaya koyar. İdeolojik düzeyde, ev işçiliği ve bakım sektörü genellikle kadınların iş gücü olarak görülür. Bu algı, toplumsal cinsiyet normları ve devlet politikalarıyla güçlendirilir. Bakıcıların çoğu kadın olduğunda, toplumsal cinsiyetin etkisi daha da belirginleşir. Burada sorgulanması gereken soru, bu bakıcıların “görünmeyen” iş gücü olarak nasıl şekillendirildiğidir.

Vatandaşlık, burada çok önemli bir konudur. Filipinli bakıcılar, başka bir ülkede “misafir iş gücü” olarak kabul edilirler, ancak bunun da ötesinde vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmakta, yalnızca iş gücü olarak tüketilmektedirler. Bu, yurtdışına giden göçmen işçilerin vatandaşlık hakları ve iş güvencelerinin ihlaliyle de doğrudan ilgilidir.

Erkeklerin Stratejik ve Kadınların Sosyal-Duygusal Perspektifleri

Erkeklerin stratejik ve güç odaklı bakış açıları ile kadınların sosyal-duygusal yönelimleri arasındaki fark, bu sürecin farklı analiz edilmesini sağlar. Erkekler, uluslararası iş gücü göçünü genellikle ekonomik ve stratejik bir fırsat olarak görürken, kadınlar toplumsal katılım ve etkileşim gibi daha duyusal faktörleri ön plana çıkarabilirler. Erkekler için bu, bir güç oyunudur: iş gücü olarak işlenebilir, ekonomiye katılabilir ve bunun karşılığında yaşam standartlarını iyileştirebilirler. Ancak kadınlar için bu sürecin içinde daha fazla duygusal ve toplumsal bağlar vardır; yeni bir kültüre uyum sağlamak, ailelerine ve toplumlarına hizmet etmek gibi sosyal sorumluluklar ile daha fazla iç içe geçerler.

Peki, erkekler ve kadınlar arasındaki bu bakış açıları, Filipinli bakıcıların ve diğer göçmen iş gücünün hakları açısından ne türden toplumsal değişimlere yol açabilir?

Sonuç ve Provokatif Sorular

Filipinli bakıcıların yurtdışına getirilmesi, sadece bir ekonomik mesele değildir; aynı zamanda güç, iktidar, ideoloji ve vatandaşlık ilişkileriyle derinlemesine bağlantılı bir toplumsal fenomen olarak karşımıza çıkar. Bu süreç, bakıcıların toplumsal cinsiyet, devlet politikaları ve uluslararası ilişkiler bağlamında nasıl bir konumda olduklarını gözler önüne serer.

Bugün, bu bakıcıların yaşam koşullarını iyileştirebilir miyiz? Devletler ve küresel kurumlar, göçmen iş gücünün haklarını nasıl savunabilirler? Bir bakıcı, yalnızca ekonomik bir araç olarak mı görülmeli, yoksa insan hakları ve toplumsal eşitlik bağlamında daha güçlü bir söylem oluşturulabilir mi?

#FilipinliBakıcı #Göçmenİş Gücü #İktidarVeGöçmenlik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
pubg mobile ucbetkomtulipbet yeni girişbetkom